Astral yerçekimi, yıldızları ve gezegenleri galaksinin merkezi etrafındaki yörüngelerinde tuttuğu kabul edilen varsayımsal kuvvettir. Ek olarak, evrendeki galaksilerin ve öteki büyük ölçekli yapıların oluşumundan da görevli olduğu düşünülmektedir.
Astral yerçekiminin varlığı kararlı olarak kanıtlanmamış olsa da, bunun reel bir qüç olabileceğini öne devam eden giderek artan sayıda delil bulunmaktadır. Astral yerçekiminin varlığını destekleyen kanıtlardan bazıları şunlardır:
* Yıldızların ve gezegenlerin Newton’un evrensel çekim yasasının öngörülerine müsait yörüngelerde hareket ediyor olması.
* Galaksilerin, görünür maddelerinin kütle çekim gücüyle açıklanamayacak kadar süratli bir hızda döndüklerinin gözlemlenmesi.
* Evrende, kütle çekim kuvvetinin bir arada tutamayacağı kadar büyük galaksi kümeleri ve süper kümeler benzer biçimde büyük ölçekli yapıların varlığı.
Şayet astral çekim var ise, muhtemelen oldukça cılız bir kuvvettir. Astral çekimin iki proton arasındaki çekim kuvvetinden ortalama 10^36 kat daha cılız olduğu tahmin edilmektedir. Bu, astral çekimi direkt tespit etmenin oldukça zor olacağı anlama gelir.
Sadece astral yerçekiminin tesirleri daha büyük bir ölçekte tespit edilebilir. Örnek olarak, astral yerçekimi evrendeki galaksilerin ve öteki büyük ölçekli yapıların oluşumundan görevli olabilir. Ek olarak evrenin genişlemesinin gözlemlenen ivmesinden de görevli olabilir.
Astral yerçekimi emek vermesi nispeten yeni bir inceleme alanıdır. Sadece, büyük potansiyeli olan bir alandır. Şayet astral yerçekimi var ise, kainat ve evrimi ile alakalı yeni bir seka sağlayabilir.
Hususiyet | Tarif |
---|---|
Astral Yerçekimi | Genel görelilik kuramına bakılırsa nesneleri birbirine çeken qüç. |
Kozmik Çekim | Evreni bir arada tutan yerçekimi kuvveti. |
Yer çekimi | Nesneleri birbirine çekerek Dünya’ya düşmelerine yol açan qüç. |
Kainat | Tüm madde ve enerjiyi de kapsayan, tüm feza ve dönemin toplamı. |
Feza | Nesnelerin ve olayların meydana geldiği ve birbirlerine bakılırsa durum ve yönlere haiz oldukları 3d ebat. |
Astrofizik | Evrenin fizyolojik yapısını ve içindekileri inceleyen bilim dalı. |
II. Kozmik Çekim
Kozmik çekim, nesneleri birbirine çeken yer çekimi kuvvetidir. Gezegenleri güneş etrafındaki yörüngede ve ayı da Dünya etrafındaki yörüngede tutan kuvvetle aynıdır. Kozmik çekim, tabiatın temel bir kuvvetidir ve evrenin yapısı ve evriminden mesuldür.
Kozmik çekimin gücü, dahil olan nesnelerin kütlesiyle orantılı ve aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılıdır. Bu, bir nesne ne kadar büyükse, kütle çekiminin o denli kuvvetli olacağı anlama gelir. Ek olarak, iki nesne birbirinden ne kadar uzaksa, kütle çekimlerinin o denli cılız olacağı anlama gelir.
Kozmik çekim, yıldızların ve gezegenlerin oluşumu, galaksilerin evrimi ve uzaydaki nesnelerin hareketi de dahil olmak suretiyle evrendeki oldukça muhtelif olgulardan mesuldür. Ek olarak, Ay’ın çekim gücünden meydana gelen Dünya’daki gelgitlerden de mesuldür.
Kozmik çekim, evrenin yapısı ve evriminde dirimsel bir rol oynayan temel bir tabiat kuvvetidir. Her gün görüp hissedebildiğimiz ve hayatta kalmamız için güvendiğimiz bir kuvvettir.
Yer çekimi
Yerçekimi, nesneleri birbirine çeken kuvvettir. Elektromanyetizma, kuvvetli nükleer qüç ve cılız nükleer kuvvetle beraber tabiatın dört temel kuvvetinden biridir. Yerçekimi, dört temel kuvvetin en zayıfıdır, sadece bununla birlikte büyük ölçekte en mühim kuvvettir. Yerçekimi, Dünya’yı Güneş çevresinde yörüngede tutmaktan mesuldür ve ek olarak yıldızların ve galaksilerin oluşumundan da mesuldür.
Yerçekimi kuvveti, alakalı nesnelerin kütlesine bağlıdır. Bir nesne ne kadar büyükse, yerçekimi kuvveti o denli büyüktür. İki nesne arasındaki mesafe de yerçekimi kuvvetini etkisinde bırakır. İki nesne birbirinden ne kadar uzaksa, aralarındaki yerçekimi kuvveti o denli zayıftır.
Yerçekimi evrensel bir kuvvettir. Evrendeki bütün nesneler için, boyutları yahut bileşimleri mutlaka geçerlidir. Yerçekimi bununla birlikte tutucu bir kuvvettir. Bu, bir sistemdeki toplam yerçekimi potansiyel enerjisi miktarının durağan(durgun) olduğu anlama gelir.
Yerçekimi temel bir kuvvettir, sadece tam olarak anlaşılmamıştır. Bilim adamları yerçekiminin iyi mi çalıştığını ve evreni iyi mi etkilediğini hâlâ öğreniyorlar.
IV. Kainat
Kainat, bütün feza ve vakit dahil olmak suretiyle mevcud her şeydir. Galaksiler, yıldızlar, gezegenler, aylar, asteroitler, kuyrukluyıldızlar ve öteki nesnelerden doğar. Kainat engindir ve genişlemektedir ve bilim adamları hala onun kökenleri ve yapısı ile alakalı data edinmektedir.
Evrenin ortalama 13,8 milyar sene ilkin Büyük Patlama isminde olan büyük bir patlamayla yaratıldığı düşünülüyor. Büyük Patlama teorisi, evrenin bir zamanlar oldukça sıcak, yoğun bir nokta bulunduğunu ve genişlemeye ve soğumaya başladığını belirtir. Kainat genişledikçe galaksiler, yıldızlar ve gezegenler oluşturdu.
Kainat, karanlık madde ve karanlık enerji de dahil olmak suretiyle değişik madde türlerinden doğar. Karanlık madde, fer yaymayan ve direkt görülemeyen bir madde türüdür. Bilim adamları, karanlık maddenin evrenin ortalama %27’tepsi oluşturduğuna inanıyor. Karanlık enerji, evrenin genişlemesinin hızlanmasına yol açan bir enerji türüdür. Bilim adamları karanlık enerjinin ne işe yaradığını bilmiyorlar, sadece evrenin ortalama %68’ini oluşturduğuna inanıyorlar.
Kainat geniş ve esrarengiz bir yerdir ve bilim adamları hala onun kökenleri ve yapısı ile alakalı data edinmeye iş yapmaktadır. Daha çok inceleme yürütüldükçe kainat ve içerisindeki yerimiz ile alakalı daha çok şey öğreneceğiz.
Yerçekimi
Yerçekiminin zamanı uzun ve karmaşıktır ve insan düşüncesinin en eski günlerine kadar uzanır. Antik çağlarda insanoğlu yerçekiminin Dünya ve Ay benzer biçimde nesneler arasındaki çekim kuvvetinden kaynaklandığına inanıyorlardı. Bu düşünce ilk başlarda MÖ 4. yüzyılda Yunan felsefeci Aristoteles tarafınca ortaya atıldı.
17. yüzyılda İngiliz matematikçi ve fizikçi Isaac Newton daha doğru bir yerçekimi teorisi geliştirdi. Newton’un evrensel çekim yasası, evrendeki her nesnenin öteki her nesneyi kütlelerinin çarpımıyla doğru orantılı ve aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı bir kuvvetle çektiğini belirtir.
Newton’un evrensel çekim yasası, yer çekimi anlayışımızda büyük bir atılımdı. Bilim adamlarının, gezegenlerin Güneş etrafındaki hareketi ve gelgitler benzer biçimde oldukça muhtelif olguları açıklamasını sağlamış oldu.
20. yüzyılda Albert Einstein, genel görelilik isminde olan daha genel bir yerçekimi teorisi geliştirdi. Genel görelilik, Newton’un evrensel yerçekimi yasasından daha doğru bir yerçekimi teorisidir, sadece bununla birlikte daha karmaşıktır. Genel görelilik, Newton’un evrensel yerçekimi yasasıyla açıklanamayan bir takım olguyu açıklamak için kullanılmıştır, örnek olarak ışığın büyük kütleli cisimler çevresinde bükülmesi ve kara deliklerin varlığı.
Yerçekiminin zamanı, bugün de ortaya çıkmaya idame eden büyüleyici bir tarihtir. Bilim adamları yerçekimi ile alakalı daha çok şey öğrendikçe, evreni ve içerisindeki yerimizi daha iyi anlıyoruz.
VI. Yerçekimi Bilimi
Yerçekimi tabiatın temel bir kuvvetidir. Nesneleri birbirine çeken kuvvettir. Bir nesnenin hacmi ne kadar büyükse, yerçekimi çekimi de o denli büyüktür. Yerçekimi gezegenleri güneş etrafındaki yörüngede tutmaktan mesuldür ve ek olarak gelgitlerden de mesuldür.
Yerçekiminin ilmi çalışmasına kütleçekim denir. Kütleçekim, kütleçekim özellikleri ve nesneler üstündeki etkileriyle ilgilenen bir fizik dalıdır. Kütleçekim, elektromanyetizma, kuvvetli nükleer qüç ve cılız nükleer kuvvetle beraber tabiatın dört temel kuvvetinden biridir.
Evrensel çekim yasası ilk başlarda 1687 senesinde Isaac Newton tarafınca ortaya atılmıştır. Evrensel çekim yasasına bakılırsa evrendeki her cisim öteki cisimleri, kütlelerinin çarpımıyla doğru orantılı, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı bir kuvvetle çekmektedir.
Evrensel çekim yasası seneler süresince birçok deneyle doğrulanmıştır. Fizikte en iyi kontrol edilmiş yasalardan biridir.
Yerçekimi oldukça cılız bir kuvvettir. Tabiat ananın öteki temel kuvvetlerinden oldukça daha zayıftır. Sadece yerçekimi bununla birlikte oldukça uzun menzilli bir kuvvettir. Çok önemli mesafelerde tesir edebilir. Bu nedenle yerçekimi astronomi ve kozmolojide oldukça önemlidir.
Yerçekimi bununla birlikte yıldızların ve galaksilerin oluşumundan da mesuldür. Yıldızlar, gaz ve toz bulutları kendi yerçekimleri altında çöktüğünde doğar. Galaksiler, büyük star ve öteki nesne toplulukları birbirlerini yerçekimiyle çektiğinde doğar.
Yerçekimi evrende muazzam bir kuvvettir. Gezegenleri güneş etrafındaki yörüngede tutmaktan, gelgitlerden ve yıldızların ve galaksilerin oluşumundan mesuldür. Yerçekimi bununla birlikte oldukça cılız bir kuvvettir, sadece bununla birlikte oldukça uzun menzilli bir kuvvettir. Bu nedenle yerçekimi astronomi ve kozmolojide oldukça önemlidir.
Yerçekiminin Tesirleri
Yerçekimi, evrendeki bütün nesneleri etkileyen temel bir tabiat kuvvetidir. Yıldızların, gezegenlerin ve galaksilerin oluşumundan mesuldür ve ek olarak insanların ve öteki hayvanların günlük yaşamlarında da rol oynar.
Yerçekiminin tesirleri iki kategoriye ayrılabilir: yerçekimi çekimi ve yerçekimi ivmesi. Yerçekimi çekimi, nesneleri birbirine doğru çeken kuvvettir, yerçekimi ivmesi ise nesnelerin özgür düşüşteyken deneyimlediği ivmedir.
Yerçekimi çekimi evrendeki en kuvvetli kuvvettir. Dünya’yı Güneş’in yörüngesinde tutmaktan mesuldür ve ek olarak Ay’ı Dünya’nın yörüngesinde meblağ. Yerçekimi çekimi ek olarak yıldızların ve galaksilerin oluşumundan da mesuldür.
Yerçekimi ivmesi, nesnelerin özgür düşüşteyken deneyimlediği ivmedir. Yerçekimi ivmesi Dünya yüzeyinde 9,8 m/s2’de sabittir. Bu, bir nesne yüksekten düşürülürse yere ulaşana kadar 9,8 m/s2’lik bir miktarda ivmeleneceği anlama gelir.
Yerçekiminin tesirleri günlük yaşamda da belirgindir. Örnek olarak, yerçekimi bizi Dünya’ya bağlı tutmaktan mesuldür. Ek olarak yürümemizi, konuşmamızı ve soluk almamızı sağlar. Yerçekimi ek olarak okyanusların ve havanın hareketinde de rol oynar.
Yerçekimi büyüleyici ve kompleks bir tabiat kuvvetidir. Günlük hayatımızda önemsemediğimiz birçok şeyden mesuldür. Ek olarak hala incelenmekte ve anlaşılmakta olan bir kuvvettir.
Günlük Yaşamda Yerçekimi
Yerçekimi günlük hayatımızda devamlı olarak iş başlangıcında olan bir kuvvettir. Bizi yerde tutan, nesneleri bıraktığımızda düşüren ve gelgitlerin yükselip alçalmasına yol açan şeydir. Yerçekimi ek olarak yıldızların, gezegenlerin ve öteki gök cisimlerinin oluşumundan da mesuldür.
Yer çekiminin günlük hayatımızı iyi mi etkilediğine dair birtakım örnekler:
- Yer çekimi bizi yerde meblağ. Yer çekimi olmasaydı, uzaya doğru sürüklenirdik.
- Yerçekimi, nesneleri bıraktığımızda düşmelerine yol açar. Yerçekimi olmasaydı, nesneler düşmek yerine havada yüzerdi.
- Yer çekimi gelgitlerin yükselmesine ve alçalmasına yol açar. Ay’ın yer çekimi, okyanusların Dünya’nın aya bakan tarafında dışarı doğru şişmesine yol açar. Bu şişkinliğe gelgit ismini veririz.
- Yerçekimi yıldızların, gezegenlerin ve öteki gök cisimlerinin oluşumundan mesuldür. Maddenin yerçekimi çekimi onun bir araya toplanmasına yol açar ve bu bir araya toplanma sonucunda yıldızların ve gezegenlerin oluşumuna neden olur.
Yerçekimi, günlük yaşamlarımız üstünde derin bir tesiri olan kuvvetli bir kuvvettir. Çoğu zaman hafife aldığımız bir kuvvettir, sadece varlığımız için eğer olmazsa olmazdır.
IX. Evrendeki Yerçekimi
Yerçekimi, kütleli nesneler arasındaki çekimden görevli olan temel bir tabiat kuvvetidir. Gezegenleri güneş etrafındaki yörüngede tutan kuvvettir ve bununla birlikte nesnelerin yere düşmesine yol açan kuvvettir.
Yerçekimi kuvveti, iki nesne arasındaki mesafenin karesiyle ters orantılıdır. Bu, iki nesne birbirinden ne kadar uzaksa, aralarındaki yerçekimi kuvvetinin o denli cılız olacağı anlama gelir.
Yerçekimi bununla birlikte evrensel bir kuvvettir, kısaca kütleleri yahut bileşimleri mutlaka evrendeki bütün nesneler için geçerlidir. Bu, yalnızca muayyen parçacık türlerine uygulanan elektromanyetizma benzer biçimde öteki temel kuvvetlerden fark eder.
Yerçekiminin incelenmesine yerçekimi denir ve fiziğin bir dalıdır. Yerçekimi evrendeki en mühim kuvvetlerden biridir ve gezegen hareketleri, gelgitler ve kara delikler benzer biçimde birçok değişik olguda rol oynar.
S: Astral yerçekimi nelerdir?
A: Astral çekim, yıldızları ve gezegenleri yörüngelerinde tuttuğuna inanılan varsayımsal kuvvettir. Evrenin dönüşünden kaynaklandığı düşünülmektedir.
S: Astral yer çekiminin tesirleri nedir?
A: Astral yerçekiminin gelgitlerden, mevsimlerden ve Dünya’nın dönüşünden görevli olduğu düşünülüyor. Ek olarak gezegenlerin ve yıldızların hareketinden de görevli olduğu düşünülüyor.
S: Astral yerçekiminin tarihçesi nelerdir?
A: Astral yerçekimi terimi antik çağlara dayanır. ilk olarak Yunan felsefeci Aristoteles tarafınca önerilmiştir. Orta Yüzyıl’da astral yerçekimi gezegenlerin ve yıldızların hareketini açıklamak için kullanılmıştır. Çağıl çağda astral yerçekimi bilim adamları tarafınca büyük seviyede itibarsızlaştırılmıştır. Sadece, hala birtakım astrologlar ve öteki spiritüel uygulayıcılar tarafınca incelenmektedir.
0 Yorum